Yeşil Yol : Film İncelemesi

Yeşil Yol
Bu filmi ilk duyduğumda ve film hakkında hiç bir bilgim yokken filmin ismine ön yargılı bir şekilde yaklaşıp filmin kötü bir film olabileceğini düşünmüştüm.Çünkü en başta ismine bakınca tipik bir aşk filmi sanmıştım.Ama filmin aşkla hiçbir alakası yok ve izlediğimde bende bıraktığı etki çok çok muhteşem bir film olduğuydu.


Hapishane ve duygusallık?
Film aslında bir hapishane filmi ama çoğu hapishane filmi gibi hapisten kaçma hikayesi veya hapishanede ki zorlukları anlatmıyor.Film yeşil yol diye tabir edilen mahkumların elektrikli sandalyeye giderken hapishanede geçtikleri yolun adıymış meğerse.Filmin konusu elektrikli sandalyede idama giderken yeşil yoldan geçen mahkumlardır.

Konusu
John Coffey adlı iri yarı bir adam iki küçük kıza tecavüz etme ve öldürme suçundan idama mahkum edilip yeşil yola gönderilir.John Coffey iri yarı bir adamdır.Ama ürkütücü görünümünün aksine hassas ve ince bir iç dünyası vardır ve karanlıktan korkan bir adamdır.John Coffey doğaüstü bir iyileştirme gücüne sahiptir.Bu gücü ona idam edilmeden önce güzel günler geçirmesini sağlayacaktır.

Film Eleştirisi
Bana göre bu film gelmiş geçmiş en iyi dram filmlerinden biridir.Film 3 saat gibi uzun bir süreye sahiptir.Ama filmin süresi ne kadar göz korkutursa korkutsun filmi izleyen insanlar senaryoya kapılıp zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorlar.Tom Hanks'in ve Michael Clarke Duncan'ın sade ve güzel oyunculuğu bile filmi izlemek için yeterli gibi.Filmi izlerken idam edilen birkaç mahkumla empati kurup hayatımızı ve ahlakımızı daha iyi nasıl şekillendirebileceğimizi ve aslında hayatın ne kadar önemli olduğunu anlamamızı sağlıyoruz.Böyle şeyleri başarabilen bir film izlenmeyi hak etmiyor mu sizce de?

Duygusal Yüklü Sahneler
Bunlara değinmeden geçemeyeceğim çünkü çok duygusal biri olmamama rağmen filmi izlerken ben bile çok kötü oldum.Hani çok üzülünce böyle gözünüze yaş gelir ve boğazınıza bir şey düğümlenir ya,filmi izlerken aynı o duyguları yaşadım.<SPOİLER> Hele ki John Coffey'in idam sahnesi beni derinden etkiledi.Normal bir şekilde idam edilse bile çok üzüleceğim sahne de,eklenen küçük bir söz tüm sahneyi daha da duygusallaştırmayı sağlıyor.O sözde,gardiyanların idam edilmeden önce mahkumların yüzüne takılan örtüyü John Coffey'e takacakları sırada John Coffey'in ''Lütfen patron,örtüyü örtme ben karanlıktan korkarım!'' sözüdür.<SPOİLER>

Verdiği Mesajlar
Film aslında bize insanların dış görünüşe bakıp ön yargılı olmamamız gerektiğini anlatıyor.Ön yargılı olmanın yanlış olduğunu ve aslında dış görünüşünden kötü ve kalpsiz gibi görünen kişilerin içimizdeki en iyi insanlar olabileceğini anlıyoruz.Bu film size kesin tavsiyem sakın ha sakın kaçırmayın,3 saatinizi ayırıp izleyin.

İMDB PUANI : 8.5

                                                  Bahsettiğim duygusal sahne bu